Öncelikle Chesterton’ın Çiti metaforu üzerine beni düşünmeye ve bu yazıyı yazmaya teşvik eden Sayın
Alper Sağlam’a teşekkür etmek istiyorum.
Chesterton’ın Çiti; kısaca mevcut bir durumu tam olarak anlamadan onu değiştirmek üzerine kurulu bir
düşüncenin yanlışlığına ve tehlikesine işaret eden çok anlamlı bir metafor. Bu metaforu hayatımızın her
alanı için düşünebiliriz. Ben bu yazımda iş hayatında özellikle de kalite yönetim sistemleri içinde önemli
bir yeri olan Değişim Yönetimi üzerinde bu metaforu değerIendirmeye çalıştım.
Metaforu bu çerçevede iki açıdan ele almak sanırım daha doğru olacak. Anlamak ve değerlendirmek.
Bir işi doğru ve etkin yapmanın en iyi yolu onu anlamaktan geçiyor. Sanırım bunu iş hayatlarımızda
hepimiz tecrübe etmişizdir. Kalite Yönetim sistemlerinin en temel öğesi süreçlerdir. Süreçleri içindeki
bulundukları sisteme uygun olarak kurgulamak ve birbirleri ile olan etkileşimlerini doğru tanımlamak
süreç yaklaşımının temelini oluşturur. Uzun yıllardır Kalite Yönetim Sistemi uygulayıcısı olarak genç
arkadaşlara tavsiye ettiğim ilk şey iyi bir KYS uygulayıcısı olmanın temel şartının içinde bulundukları
yapıdaki süreçleri çok iyi analiz etmeleri gerekliliği olmuştur. Süreçleri mevcut durumları eksikleri,
fazlalıkları ile çok iyi anlamaları gerekiyor. İyi anlaşılmayan süreçler iyi de yönetilmeyecektir. Ayrıca
süreci değiştirmek için neyi değiştireceğimizin tespiti de yine anlamaktan geçer. Genelde yapılan
hatalardan birisi eskiyi/mevcudu eleştirmek ürerinedir. Oysa ki her süreç içinde bulunduğu sisteme,
kaynaklara göre şekil alır. Bu nedenle önce neyin niçin yapıldığını anlayıp sonra değişime karar vermek
en doğru yoldur. Belki de sorun çit değildir. Sorun, çitin neden orada olduğunu anlamamaktır.
Doğru anlayıp değişme karar verdiğimizde karşımıza çıkan diğer konu değerlendirmektir.
Değerlendirmek risk bazlı bir yaklaşımı gerektirir. Yapılacak çalışmanın/iyileştirmenin sistemin
yapısında nasıl bir değişikliğe sebep olacağını tahmin etmemiz gerekir. Her KYS uygulayıcısının
Düzeltici ve Önleyici Faaliyet formunda şu 2 soru mutlaka vardır.
– Gerçekleştirecek faaliyet başka hangi süreçleri etkiliyor?
– Gerçekleştirecek faaliyet yeni riskler yaratıyor mu?
Tam da söylemek istediğimi özetleyen iki güzel soru. Değişikliğe karar verdikten sonra ortaya
çıkabilecek risklerin de öngörülmesi temel şart. Belki çitin yarattığı risk onu yıkmanın getireceği riskten
daha azdır. Fayda Risk Analizini tam bu aşmada yapılması gerekli. Çıkan risklere göre bu değişme
gerçekten hem kurum hem de paydaşlarımızı düşünerek hazır mıyız?
Metaforu tanımlayan çok güzel bir cümle var “Anlamadığın şeyi yok etme/değiştirme” İyi bir yönetim
sistemi kurmak ve onun içindeki Değişim Yönetimi sürecini etkin bir şekilde sürdürmek isteyen
arkadaşlarımın öncelikle kurulu çitlerin bize ne anlattığını iyi analiz etmelerini, tecrübeleri dikkate
almalarını ve riskleri değerlendirmelerini tavsiye ediyorum.
Hayatınızda güzel değişimler olması dileğiyle…
Ferhan Türkyılmaz